Hafız İsmail Özarpa, kazandığı ödülünü TİMAV'a bağışladı

“Hafızlık sadece ezber değil, bir ömür boyu taşınacak bir sorumluluktur. Allah’ın kelamını gönülde taşımak, hayatın her alanında Kur’an’a uygun yaşamaya çalışmak gerekir.” diyen Özarpa, Kur’an’a hizmet eden kişi olmanın manevi bir ayrıcalık olduğunu ve bu hizmetin maddi bir karşılık beklentisinden öte bir gönül işi olduğunu vurguladı.

Kur’an’a hizmet etmenin hem maddi hem manevi lütuf ve ikramlara vesile olduğunu vurgulayan Güngör, hafızlık talebelerinin Kur’an ile olan bağlarını ömür boyu canlı tutmalarının önemine de dikkat çekti.

TİMAV Genel Başkanı Dr. Sami Bayrakcı da yaptığı açıklamada, hafız İsmail Özarpa’ya bu anlamlı bağıştan dolayı teşekkür etti. Özarpa ile 30 yıl önce hafızlık yıllarında tanıştıklarını belirten Bayrakcı, dostluklarının Kur’an’ın manevi ikliminde perçinlenerek bugünlere geldiğini ifade etti.

Bayrakcı sözlerine şöyle devam etti: “Hafız İsmail, sadece hafızlığıyla değil, aynı zamanda Kur’an’a ve Kur’an ehline olan hizmet anlayışıyla da örnek bir esnaftır. Üç nesildir devam eden, dedesinden ve babasından devraldığı kebapçılık mesleğini özveriyle yürüten hafız İsmail kardeşimiz, daha önce de bağışlarıyla vakfımıza katkıda bulunmuştu. Ancak bu ödülü vakfımıza bağışlaması ayrı bir anlam ifade ediyor. Vakfımıza yaptığı bu bağış, mütevazı ama çok kıymetli bir katkıdır. TİMAV, Türkiye genelinde yüzlerce öğrenciye burs vermekte; din eğitim-öğretimi, hafızlık eğitimi, değerler eğitimi ve gençlik çalışmaları gibi pek çok alanda aktif faaliyet göstermektedir. TİMAV olarak tüm bağışları bağışçılarımızın şartları doğrultusunda değerlendiriyor; öğrenci bursları, eğitim faaliyetleri ve akademik çalışmalar gibi temel hizmet alanlarımızı bu desteklerle yürütüyoruz.”

Bayrakcı bu örnek davranışın yalnızca bir bağış değil, aynı zamanda Kur’an’a hizmet eden gönüllülerle daha güçlü projeler yürütme adına da önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtti. Bu anlamlı bağış, Kur’an’a gönül vermiş bireylerin, topluma fayda sağlayacak kurumlarla nasıl güçlü bir dayanışma içinde olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

KAYNAK: IGFA