Ömer KARA

Sevgili Dostlar!
Şöyle bir düşünün; yıllarca hakaret ettiğiniz, her fırsatta gırtlaktan bağırdığınız, hain olduklarından hiç şüphe duymadığınız, hem de bu tavırla siyasette, ticarette prim elde ettiğiniz varlıklarla aynı safta, aynı sofrada, aynı masada olduğunuzda tavrınız ne olur?
Ya o masayı devirip terk edersiniz…
Ya o masaya hiç oturmazsınız…
Ya da…
Bahanesi ne olursa olsun…
Başınızı eğer, kimsenin gözünün içine bakamazsınız…
Mutlular Hareketi’nin potansiyel bekçileri de öyle yapmışlar, ekranlarda, sosyal platformlarda görünene göre!
Terörist başı, cani, bebek katili, binlerce masumun kanı elinde olan ‘yaratık’a milletin gözünün içine baka baka ‘saygı sıfatı’ yüklenirken, adam olduğu iddia edilirken, cani olduğu cümle alemde tescilli olan insan müsveddesine ‘sözde barış elçisi’ eteği giydirme çalışmaları aleni ortadayken, sesiniz kesilerek başınızı eğmeniz yetmez, o sesiniz bir daha hiç çıkmasın, ahraz (dilsiz) olun ebediyyen!
Yıllarca önünüze geleni; terör işbirlikçisi, terör destekçisi ilan edip, sonrasında aynı takımla (harbi terör destekçileri ve teröristlerle) iç içe, kucak kucağa, baş başa muhabbetler ederseniz, başınız eğilmekle kalmaz, yüzünüzde asılır!
İçiniz rahatsa, başka diyecek söz yoktur!
Duruş meselesi…
Mutluluklar, mutlular!
Böylesi projelerde; başta eli içinde olanlara, makam-mevki için sessiz kalanlara, menfaati için ölü taklidi yapanlara…
Aziz Şehitlerimizin, bu vatan uğruna gazi olanların, yakınlarının ve çocuklarının vebali yeter!…
Her daim köşemizden ifade ettiğimiz gibi, Türk Milleti’nin hiçbir vakit Kürt sorunu olmadı. Omuz omuza mücadele ettiği, Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurduğu, bu günlere birlikte geldiği kardeşleriyle, Cumhuriyet’in asli unsuruyla sorunu olmadı. Geçmişten günümüze, sadece ve sadece bölücü zihniyetle, vatanı bölme faaliyetleri olanlarla sorunu oldu. Yani terör ve yandaşlarıyla sorunu var!
Geçmişte olduğu gibi, gelecekte de…
Bu milletin tüm unsurlarıyla bir bütünlük içinde var olacağından hiç şüphemiz yok.
Önce milletimize, sonra kadim devletimize güvenimiz her vakit tamdır!
İsimler, siyasi görüşler, iktidarlar gelip geçicidir!
Kalıcı olan, büyük Türk Milleti ve kadim Türk Devleti’dir.
Sohbetimizi Aziz Nesin’in bir sözüyle bitirelim istedim:
“Bir gün bu ülkenin başucuna bir not, yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim. Çok tatlı uyuyordun, uyandırmaya kıyamadım diyeceğim.”
Toplum olarak, insanlık olarak, millet olarak en kısa sürede uyanıp kendimize gelmek, özümüzü bulmak ümidiyle!
Kalın sağlıcakla…